PSİKOLOJİK DANIŞMA

 

       Psikolojik danışma, bireylerin sahip olduğu potansiyelleri ışığında kendi kişiliklerini, istek ve arzularını, kuvvetli ve zayıf yanlarını, ilgilerini, yeteneklerini, kısacası kendilerini çok yönlü tanımalarını sağlayan ayrıca farkındalık kazanımlarıyla bireylerin kendilerini gerçekleştirme süreçlerine katkı sunan, uzman kişilerce uygulanan sistemli, bilimsel ve profosyonel bir yardım sürecidir[1]. Bu yardım süreci kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak bireysel psikolojik danışma oturumlarıyla yürütülebileceği gibi grupla psikolojik danışma oturumlarıyla da yürütülebilir.

       Psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanan kişilere danışan denir. Grupla psikolojik danışma öğrenme modeline dayanır ve bu modele göre hasta tanımlaması söz konusu değildir. Tıbbi modelde benimsenen inceleme, teşhis ve tedavi yöntemi bu modelde uygulanmadığı için danışanların hasta olarak tanımlanması söz konusu değildir. Psikolojik danışma oturumlarında danışanların duygularını paylaşmaları, gizil güçlerini tanıyarak onları kullanmaları, kendilerini kabul etmeleri, yeni davranışlar öğrenmeleri ve bu öğrendikleri davranışları toplumsal yaşama aktarmaları söz konusu olur[2]. Psikolojik danışma oturumları bu özellikleriyle danışanlar için çevreleriyle daha sağlıklı ve kendileriyle barışık bir ilişki kurmalarının önünü açar.

       Psikolojik danışma oturumlarının gündemi, içeriği danışanların içinde bulunduğu koşullara göre farklılıklar taşır. Bu farklılıklar çoğunlukla bireylerin kendilerini gerçekleştirmesini engelleyen nedenler olarak sıralanabilir. Bu nedenlerin çocukluk yıllarında ailelerin yanlış eğitimleri sonucu oluşan psikolojik engellemeler, psikolojik çatışmalar, gereksiz baskılar, başkalarıyla kıyaslamalar, aşırı koruyucu tutumlar, gerekli sevgi ve değerin verilmemesi gibi temel güdülerin zamanında doyurulamamasıyla ortaya çıktığı söylenebilir. Çocukluk döneminde bireyin sevilme, korunma, ait olma gibi temel ihtiyaçlarının vaktinde yeterince doyurulmamış olması beraberinde çocukların yetişkinlik evresinde bu yoksunluklarını gidermelerine yönelik eylem ve çaba içinde bulunmalarına yol açar. Bireylerin bu süreçte çevrelerindeki kişileri ve nesneleri ihtiyaçlarını karşılayacak araçlar olarak algılaması söz konusu olabilir[3]. Bu özellikler ise hafif düzeyde psikolojik rahatsızlık olarak tanımlanan nörotizm kategorisinde karşılık bulur.

       İçinde bulunduğumuz yüzyılda bireylerin gündelik yaşamlarında psikolojik olarak en sık dile getirdikleri ve yakındıkları kavramlar arasında can sıkıntısı, boşluk duygusu, anlamsızlık, yalnızlık ve yalnız kalma korkusu gibi varoluşsal kaygılar olduğu söylenebilir. Günümüzde bu varoluşsal kaygılar içinde en güçlü etkisi olan kavramın yalnızlık olduğu söylenebilir. Günümüz insanın kalabalıklar içinde yalnız kalmamak için başkalarıyla beraber olma gereği birçok insanın gerçekten seçmedikleri insanlarla birlikte olmalarını da getirebilir. Bu anlamda yalnızlıktan kaçışların yalnızlıkları daha da derinleştirdiği söylenebilir. Andre Gide’nin ‘’kendilerini tek başına kalmış bulmaktan korkan insanlar, kendilerini hiç bulamazlar’’ sözü de kalabalıklar içindeki bu yalnızlığa ilişkin derinliği destekler niteliktedir. Bu açıdan bakıldığında varoluş alanımızın ne kadar geniş olduğu değil onu nasıl doldurduğumuz önem taşır. Psikolojik danışma oturumları bu anlamda günümüz insanının varoluş alanlarını nasıl doldurduklarına ilişkin farkındalıklar sunarak kendi içsel süreçlerinde zenginleşmelerinin önünü açar.

       Can sıkıntısı, boşluk duygusu, anlamsızlık, yalnızılık gibi varoluşsal kaygıların yanı sıra aşağıda sıralanan temalardan da psikolojik danışma oturumlarından yararlanılması sonucu bireylerin içsel süreçlerinde yaşadıkları güçlüklerin önüne geçilmesi söz konusu olabilir.

 

. Duygusal Problemler

. Bağlanma, Bağımlılık

. Evlilik

. Kişiler Arası Çatışmalar

. Öfke

. Eşler Arası Çatışmalar

. Boşanma

. Boşanma Süreci ve Çocuk

. Korkular

. Kaygılar

. Ergenlik Dönemi Ebeveyn, Ergen Çatışmaları

. Okul Problemleri

. Okul Başarısızlığı

. Arkadaşlık Kuramama

. Sınav Kaygısı

. Stres

. Travma Sonrası Stres Bozukluğu

. Özgüven Gelişimi

. İlgi ve Yetenekler Doğrultusunda Mesleki Yönendirme

. Bireylerin Özellikleriyle Mesleklerin Özelliklerinin İncelenmesi

. Ruh Sağlığını Koruma

. Kişisel Gelişim

 

Ekrem Demirağ
Uzman Psikolojik Danışman/Endüstri Psikoloğu 
                           Psikodramatist


 

Kaynaklar:
[1-3] Aydın S. (1986) Eğitimde Uygulamalı Rehberlik Ankara: Toraman Matb.

[2] Acar N.V. (1995) Grupla Psikolojik Danışma ve İlkeleri Ankara

 


https://www.tomarzalisesi.k12.tr/